Sayfalar

30 Aralık 2012 Pazar

VAKANÜVİS



Bir zamanlar bu topraklarda Osman adında biri yaşarmış. Osman her işinde çok başarılı biriymiş, hatta öyle ki; sıradan insanların asla ulaşamayacağı başarılara ulaşmış. Diğer insanlara örnek olan, sevenini-sevmeyenin örnek aldığı, imrendiği, sorunlarını danışıp çözüm bulduğu, adalet timsali bir insanmış. Osman’ın günlük yazmak gibi bir hobisi varmış. Hayatında ne olmuşsa bütün ayrıntılarıyla yazıya dökermiş.
Zamanla Osman’ın düşmanları çoğalmış, normalde bir arada asla bulunmayacak kişiler bile bu ortak düşmana karşı birleşmişler ve onu ortadan kaldırmaya karar vermişler. Türlü oyunlar ederek sonunda onu zayıflatmışlar ve tuzağa düşürmüşler. Osman’a öyle bir darbe vurmuşlar ki; Osman hafızasını kaybetmiş. Düşmanları şeytanca bir fikirle Osman’ı  öldürmek yerine kullanmayı seçmişler çünkü; hem  böyle kuvvetli ve zeki bir adam işlerini iyi görebilir hem de bu adamın sevenleri ve ileride çocukları da onlara düşman olabilirmiş.
Hain planlarını uygulamaya koyulmuşlar. Osman’ı zamanla başkalaştırarak herkesin gözünden düşürecekler, hafızası yerine gelmesin diye onu başka işlerle oyalarken günlüğünü de ortadan kaldırmaya çalışmışlar. Osman’ın günlüğü o kadar çokmuş ki hatta bu günlükleri müsvedde kağıt olarak satıp para da kazanmışlar. Sonra da belki adamın hafızası yerine gelir diye korktuklarından onun geçmişini yalanlarla doldurarak kullandığı dilini değiştirmişler.Zamanla Osman toplumun gözünden düşmüş, değersizleşmiş hatta bu yalanlara inananlar ona küfür bile etmiş. Çocuklarının bazıları ona düşman olmuş.
                          ------------------------------------------------
Bugün de Devlet-i ʿAliyye-yi ʿOsmâniyye’ye  düşmanlık  eskisi kadar güçlü olmasa da devam etmekte. Tarihi yalanlarla dolduranlar bu millet gerçek geçmişine yabancı kalsın diye türlü türlü oyun oynamışlar, hala da oynamaktalar.
Osmanlı Devleti gelecekteki varislerine (belki ibret olsun diye) zengin bir arşiv bırakmıştır. Osmanlı’da işi arşiv yazmak olan memurlar vardı.”Vakanüvis” denen bu memurlar devletle ilgili olan her şeyi en ince ayrıntısına kadar yazarlardı.(yaklaşık kırk milyon belge)Şimdiki teknolojiyle bile- belki yapılmayan- bu iş Osmanlı’da memurluktu.

  

Bu eşsiz özellikteki milli hafızamızın bir kısmı -bence kasıtlı olarak- büyük bir gafletle 1931’de Bulgaristan’a paçavra fiyatına satıldı.Ayrıntı için bak


Şan ve şeref dolu bu geçmişimizi ortadan kaldıramayan zihniyet, gerçeklerin öğrenilmesine doğrudan veya dolaylı olarak engel olmak için alfabeyi değiştirdi. Ne yazık ki, ilmi hayatın bile ideolojik olmasından dolayı bize yabancıymış gibi gelen ecdadımızın mirasını okumak, neredeyse uzmanlık gerektiriyor.Şimdiye kadar hafızamızı yitirmişçesine, ceddine ve şanlı tarihine söverek yaşayan bizler, geçmişten ibret almalıyız.


         Sağlıcakla...1111